MAYONEZ
Gurme soslarının sevgilisi, şüphesiz mayonezdir. Bu sos,
Fransız mutfağında önemli bir yer tutar, çiğ yumurta sarısı ve bitkisel yağ
karışımından oluşur. Sürekli çırpılan yumurta sarılarına koyu bir kremaya
dönüşünceye değin yavaş yavaş yağ eklenmesiyle elde edilir. Limon suyu, hardal
ya da sirke ile tatlandırılan bu bileşim, mayonnaise verte (yeşil sebze
püreli), sauce remoulade (ançüez, tuşu ve kaparili), sauce aioli (bol
sarmısaklı Provans mayonezi), Bin Adalar (Thousand Islands) ve Rus usulü salata
sosları gibi çok sayıda sosun temelini mayonez oluşturur.
Tarih kesin kökenleri izlememize izin vermiyorsa, bunun
nedeni büyük ölçüde yazılı kayıtların olmamasıdır. Ancak durum ne olursa olsun,
bugün bildiğimiz mayonez birçok hazırlığa lezzetli bir eşliktir: etler,
haşlanmış yumurta, balık, kabuklu deniz ürünleri veya çiğ sebzeler.
Mayonezin keşfine dair birkaç hikaye vardır. Bunlardan
birine göre, Bayonne’da ortaya çıktığı; bir başka hikayeye göre, 1589’da
Fransa’da Mayenne Dükü için özel olarak icat edildiğidir. Ancak en yaygın
hikaye; Richelieu Dükü tarafından ele geçirilen Balear Adalarından Minorca’nın
başkenti Port Mahon’udan 28 Haziran 1756’da Fransa’ya getirildiğidir. Richelieu
Dükü ünlü bir gurmedir ve limanın ele geçirmesini şerefine bir kutlama tertip
edilir. Kutlamada “mahonnaise” denilen yöreye özgü bir salata sosu sunulan Dük,
sosu çok beğenir ve tarifini Fransa’ya getirir.
Nina ve kocası Richard Hellmann, 1905 yılında okyanusu
aşarak savaştan dağılmış ülkeleri Almanya’dan New York’a göç ederler. Düzgün
bir yaşam hayalleri olmasına rağmen İngilizce bilmemektedirler. Ayrıca nasıl
para kazanacakları konusunda da fikirleri olmayan çift, göçmenlik işlemlerini
tamamlayıp İngilizce öğrenmek için okula başlarlar. Birkaç ay sonra Nina
Hellmann’ın hazırladığı sandviçleri Richard Hellmann bir sepette satmaya
başlar. Sandviçler büyük ilgi görür ve Richard küçük bir kamyonet alır.
Sandviçlerle birlikte hazırladıkları salataları da satmaya başlayan Richard
Hellmann artık küçük bir dükkan aramaktadır. Kısa bir süre sonra ilk sandviç
dükkanlarını açarlar. Dükkan iyice popüler olmuştur. Çiftin güler yüzlü hizmeti
ve temizlik müşterilerini her geçen gün artırmaktadır. Nina kazandıkları
müşterileri kaçırmamak için sürekli yeni soslar ve tarifler denemektedir.
Fransa Kraliçesi Maria Marie- Antoine’in sosu olarak
Avrupa’da tanınan mayonezi yapmaya ve sandviçlerin arasına sürmeye başlayan
Nina, sade olanlarla karışmasın diye mayonezli olanlara mavi şerit bağlayarak
tezgahına sıralar. Mavi kurdeleli olan mayonezli sandviçler sadelerden daha
hızlı tükenince, Nina Hellmann mayonezi cam kutulara koyup satmaya başlar. İki
yıl sonra büyük bir mayonez atölyesi kurmuşlardır.
1927 yılında Chicago ve Toronto’da ürünlerinin tanıtımını
yapan fabrika temsilcileri böylece Kanada’nın dün-yanın en büyük mayonez üretim
merkezi olmasının adımını atmış oldular. Hellmann mayonezleri Unilever
tarafından satın alınmıştır, tüm dünyada Hellmann mayonezleri ismiyle toplam
tüketimin %45’ini karşılamaktadır.
Fakir göçmenler olarak geldikleri New York’ta beş yıl sonra
zengin, on yıl sonra fabrika sahibi olan ailenin mayonezli sandviçlerindeki
mavi kurdele ise halen Hellmann mayonezlerinin etiketlerinde yerini almaktadır.
1756 yılında Fransa’da yaşama dahil olan mayonez, 1833’te
Avrupa’da yayılmış ve tarifi ilk kez 1841 yılında bir yemek kitabına girmiştir.

Yorumlar
Yorum Gönder